31 Aralık 2022 Cumartesi

SEFER

Her gece gömüldüm zihnin derinlerine.

Geçmişin toprakları atıldı üzerime,

Dört farklı el tabutumda her seferinde.

Ölmek süreçtir yaşamak bir sefer.


Kaçı geldi de dineldi başımda.

Bulamadılar bir iz mezar taşımda,

Kiminin sözünde, kiminin göz yaşında.

Ölmek süreçtir yaşamak bir sefer.

30 Aralık 2022 Cuma

İÇİN

Öfke ile beslendi insan,

Kin kusmak için;

Tüm renkleri çaldılar,

Gökyüzünü siyaha boyamak için.

Bir çocuğun çocukluğunu çaldılar,

Bir avuç toprak için;

Toprağı kirlettiler,

Birkaç deste para için.

Para ile ruhlarını sattılar,

Arzuların tatmini için;

Ve köle oluverdiler,

Yalan olan her şey için.

Yalan onlardan olmadı,

Bir gün doğrunun karşısında

Yenileceğini bildiği için.

27 Aralık 2022 Salı

KARA TAYIN

Kin ve nefret tohumları serpildi toprağa,

Arkta göşyaşları birikti.

Coğrafyanın dört bir yanından

Acı bir rüzgar esti.

Kesişti tüm rüzgarlar

Boran oldu, yıktı geçti.

Toprak dayandı.

Çünkü toprak soğuk,

Toprak kuru ve taş.

Filizlendirdi başağı,

Her başakta binbir baş. 

Hasat vakti geldiğinde haset biçildi.

Bir kara tayın oldu, yenildi.

29 Kasım 2022 Salı

SINIR ÖTESİ: ÖZGÜRLÜĞÜN KÖLESİ

       Özgürlüğün tanımı yapmayacağım. Biliyorum ki yapacağım tanım okuyan kişi tarafından doğru bulunmayacak. Doğru bulunsa dahi yeterli olmayacak. Özgürlük, dünya da -belki de- en çok tanımlanan kelimelerden biri. Kaç milyar insan yaşadı, yaşıyor ve yaşayacaksa o kadar tanımı var oldu ve olacak.


       Tüm masiva sınırlar ile tanımlanır. Sınırsız bir mahluk yoktur. Elmanın sınırı kabuğudur. Kabuğunun izin verdiği kadar büyür. Kabuk ne renk ise öyle adlandırılır. Denizleri, okyanuslardan ayıran sınırlarıdır. Deniz, okyanus olmak isterse yok olup gider. Sınırları aşmak daha fazla var olmak demek değildir, aksine yok olmaktır.


     Özgürlüğün kapsayıcı çemberinin çapını insanoğlu belirliyor. "R" (çemberin çapı) özgürlüğü tanımlayan insanoğlunun değeri kadar değer alıyor. Tanımladığı özgürlüğün de üzerinde özgürlüğe ulaşmayan çalışan çemberi aşıyor. Sınır ötesine geçiyor. Sınırı aşmak demek bir başka özgürlüğün alanına girmek demektir. 


      Bugün yapay özgürlük, bir başka özgürlüğü yok ettiği sürece var oluyor.  Sınır ötesi mayınlı arazidir. Mayınları aşan özgürlük çemberini genişlettiğini sanıyor. Bilmediği topraklara adım atan insan, çaresiz kalır, aç kalır, susuz kalır. Vadedilen vaha ortalıkta yoktur. Bir gün yerli halkın kölesi olur. Bu halk özgürlük giysileri içindeki hayat korsanlardır. Artık insan özgürlüğün kölesidir. Sahte özgürlüğe itaati özgürlük sanan; kendini bilecek, öğrenecek, tanımlayacak imkanı dahi bulamaz. Her köle kendi gibidir. Bir makinadan çıkan bir tip binbir parça gibidir. 

       Ezildikçe, aşağılandıkça, yaşamını bir hiç uğruna harcadıkça insan, asıl itaat edilmesi gerekeni aramaya başlıyor. Nedir, kimdir? Kendisine itaati kadar gerçek özgürlüğü vaat eden kimdir? Kimdir ki sözünden dönmeyen? O Allah'tır. Ona itaat ettikçe özgürleşir insan. Rızasını kazandıkça özgürleşir. Ah, nerededir bu özgürlük? İnsanoğlu bunun neresindedir? Bir yurt var ki, Cennet, özgürlüğün ta kendisi. Her isteğin reddildiği diyar, Cehennem, pişmanlığın kalesi. Cennete giden yolda kul olmak, sonsuz irade karşısında yok olmak; hiçbir sınırı olmayanın sınırlarında var olmak...


      İşte denklem, işte formül, herkesin çözümü farklı. Fakat doğru bir, başka yok gayrı. 


      Sınırlar var olur, varda var olmak isteyen hayat bulur. Yoklukta yer bulmak isteyen ise helak olur. 


21 Eylül 2022 Çarşamba

MİHRAP



Açtın gözlerini, görmedin.

Burası dünya, mihrap.

İnsanlar dağınık ve harap.

Al eline silahı, savaş!

Düşmanın midesinde aş.

Sana kalan sadece bir taş.

O'nu an ve at,

Yarılır elbet düşmanın baş.

Savaş!

Kimin askerisin,

Kimin düşmanı,

Kimin esiri? 

Yalnız sensin 

Kaderinin sefiri.

Önüne serilenler, işte, nimet.

Kazandığın her şey ganimet.

Acele etme!

Savaş bu. Hile ve oyun.

Tüm kötülükleri soyun.

Yerde mağfiret, gökte mağfiret.

Savaş bitti, başladı diğeri.

Arama boşuna kaybedilen onca eri.

Al eline silahı, savaş!

Çekilmek yok bundan böyle geri.

14 Eylül 2022 Çarşamba

 

ARINMA

Gör!
Bugün dünün aynısı.
Bugün yarının aynası.
Ne koyarsan karşısına,
Yaşayacaklarının mayası.
Farket!
Yol yok zifiri gecede.
Ay doğdu gökyüzünde.
Kaldır kafanı, gör;
Az kaldı doğacak güneş de.
Kalk ayağa!
Kulaklarda binlerce sayha.
İz tutsa da demir levha.
Niyet, şeytanı gömdü.
Aynada arınmış bir nüsha.

9 Eylül 2022 Cuma

 O GÜN 

Tüm yağmur bir yere boşandı,
Her yıldırım aynı noktaya düştü.
O gün başladı,
Yangın ve sel başladı.
Aynı anda olur mu dedi ahali?
Nasıl yanar su odun misali?
Gözler şakınlığın ve korkunun timsali.
Bir kurtuluş aradılar,
Bir çıkış,
Bir kapı,
Bir veli.
Boğulmak mı, yanmak mı dedi biri,
Hangisi daha az acı verici?
Cevap geldi,
Derin bir sesten;
Ne sudan zarar gelir ne de ateşten.
Kurtuluşun anahtarı;
İnanman, iman ve aman...
Dağlar toprak oldu, sel oldu aktı.
Ateşi örttü suyu emdi.
Bunca çamur nasıl temizlenir diye
Kimisi şikayet etti.
Korkulu gözlerde
Korku söndü, korku öldü.
Herkes bunlar yaşanmamış gibi,
Ne yapıyorlarsa ona geri döndü.